Ölümcül Bir Risk: Kalp Krizi

Kalp Krizi; kalbi besleyen damarların bir veya bir kaçının tıkanması sonucu kalbin kas dokusunun hasar görmesi durumudur. Bu tıkanmanın neticesinde kan akışı olmayacağı için etkilenen kalp kası işlevsiz hale gelmeye başlar. Zamanında müdahale ile kan akışı hızlı bir şekilde eski haline getirilmezse kalbin ciddi şekilde zarar görmesiyle beraber kalıcı bir kalp hasarına ve ölüme neden olabilir. Kalp Krizi meydana geldiği esnada; kalbin bir kısmına giden kan akışı normalin çok altında olur veya durur bu da kalp kasının o kısmının işlevini yitirmesine neden olur. İşlevini yitirmekte olan kasın olduğu bölüme kan pompalanmadığı için bütün kalbin kan pompalama sırası bozulabilmekle beraber, bu da vücudun geri kalanına kan akışını azaltır veya durdurabilir.

Kalp Krizinin Belirtileri

Kalp krizinin en şiddetli belirtisi göğüs ağrısıdır. Bu semptom hafif olabilir veya göğüs kafesine bir ağırlık çökmüş gibi bir his oluşturabilir. Göğüsten başlayan bu ağrı sol kol, omuz, boyun, çene, sırt ve bele doğru yayılabilir. Bazı durumlarda sol kol uyuşması veya sol el uyuşması kalp krizi belirtisi olarak ilişkilendirilebilir. Nefes darlığı ve nefes almada zorluk, mide bulantısı, kalp çarpıntısı veya ritim bozukluğu, baş dönmesi ve bayılma hissi, çabuk yorulma, soğuk ter basması gibi belirtiler genel olarak görülen belirtilerdir. Özellikle şeker hastası olan insanlar herhangi bir belirti göstermeden gizli kalp krizi geçirebilirler. Erkeklerde ve Kadınlarda kalp krizi belirtileri farklılıklar gösterebilmektedir. Erkeklerde görülen ve oluşan bazı semptomlar Kadınlarda daha nadir görülebilmektedir. Genellikle; sırt ve bel ağrısı, bulantı ve kusma, nefes darlığı gibi belirtiler kalp krizi geçiren erkeklerde yaygın olarak görülse de kadınlarda daha ender bir biçimde görülebilmektedir. Yaşlandıkça kalp krizi riski artmaktadır. Erkeklerde 45 yaş ve üstünde, Kadınlarda ise 50 yaş ve üstünde veya menopozdan sonra kalp krizi riski büyük ölçüde artmaktadır.

Kalp Krizinin Sebepleri

Kalp krizinin birçok sebebi vardır ancak en önemlisi beslenme alışkanlıklarıdır. Bu beslenme alışkanlıkları genellikle; Fazla yağlı diye tabir edilen Ağır ve Tuzlu beslenme alışkanlığı, Sağlıksız Beslenme, Doymuş Yağ Asitlerinden zengin besinleri tüketme ( Karaciğer, Kelle, Paça, Böbrek, Beyin, Dalak, Dil, Yürek ve İşkembe gibi sakadatlar, Gofret, Bisküvi, Hazır Kek ve Çikolata gibi işlenmiş besinler, Sade yağ, İç yağı ve Kuyruk yağı gibi hayvansal yağlar, Tam yağlı kremanın bulunduğu Kurabiye, Poğaça, Pasta ve Börek gibi unlu mamul ürünleri) gibi alışkanlıklar kalp krizinin en önemli sebepleridir. Tabi ki bu beslenme alışkanlıkları beraberinde vücudumuzda bazı hastalıkları ve semptomları geliştirdikleri için bu hastalıklar ve semptomlar kalp krizine yakalanma riskimizi oldukça arttırmaktadır. Bu hastalıklar ve semptomlar; Şeker Hastalığı, Yüksek Tansiyon, Kolesterol ( Yüksek seviyelerde LDL (kötü kolesterol), Düşük seviyelerde HDL (iyi kolesterol) ), Kandaki Potasyum miktarının gereğinden çok fazla veya çok az olması ve Obezite gibi rahatsızlıklardır. Öte yandan Sigara ve Aşırı Alkol tüketimi gibi alışkanlıkların yanı sıra Fiziksel Hareketsizlik ve Stres gibi sorunlarda kalp krizinin en belirgin sebeplerindendir.

Kalp Krizini önlemek için; Sigara ve Alkolden uzak durmak, Düzenli Egzersiz yapmak, Yağ ve Tuz oranı düşük bir beslenme düzeni benimsemek ve en önemlisi sağlığımıza zararlı beslenme alışkanlıklarından vazgeçmek gerekmektedir.

Zeytinyağı, Sarımsak, Soğan, Ispanak, Fasulye, Pirinç, Fındık, Domates, Elma, Greyfurt, Ceviz, Badem, Antep Fıstığı, Nohut, Mercimek, Kuru Fasulye ve Yeşil Çay gibi besinler kalbe faydalı olan kalp dostu besinlerdir. Bitter Çikolata, Lahana, Sardalya, Sarımsak, Nar, Portakal, Mercimek ve Badem gibi besinler ise kalp krizi riskini azaltan besinlerdir. Bu yukarıda saymış olduğumuz besinler her ne kadar kalbe faydalı ve kalp krizi riskini azaltan besinler olsa da tüketilen besinlerin azı karar fazlası ise zarardır.